Bilinmezlikten gelen ışıktır başını yana
cevirsende bir zaman sonra ozon deliği desteğiyle
teyet gecemeyecektir seni hapsetsede
sen direnişinle sadece buna gülersin....
deniz görülürken minicik bi kara delikten
ben güneşinden kaçmışım yırtık ozonun ve dünya
bi o kadar yuvarlak dönerken durmadan
baş dönmesinden yankılanan kulak çınlamaları
beyincik katmanında sesler çıkarıp durmus ınadına yaşamın
bi bakmışım sonuna gelmişim ...
bi bakmısım ölmek için doğmusum gercekten...
sonuc? "
sonuç yasıyorsun yada yasadıgını sanıyorsun
bu mummada percemleniyorsun
harmanlandıkca harmanlanıyorsun
madem dogduk ölmek için yolun daha yarısı demeden
ölüm beni cagıryor zorlada olsa gerek ....
yasamak ıcın nefes almaya calısırken
garıp bı lagım kokusu gelıyo burnuma
ve kacıyorum yalanlardan bunun yanında
bı dost omzu hıssedıyorum gozlerımın
pınarlarında ıkı damla yas....
"etme" dıyo şems.. ağlayamıyorum ölüm çağırırken...
Ölüm belki bir şen şakrak düğündür yaşam gibi
saçma sapan her gün hakrolmaktan iyidir nefes almak
lagımı cekmekten öte lagımı yuttururur
oldu hayat denen bu zemberek dünyanın sınırları içinde....
|